Akılda tutmanın sağlıksız yollarından biridir ezber. Sağlıksız oluşu temelinde öğrenme olmamasından kaynaklanır. Öğrendiğimiz bir konuyu, kavramı, olguyu kolay kolay unutmayız ama ezber ettiğimiz ne varsa; aklımızdan gider zamanla.

Günümüz insanı uzun zamandır öğrenmekten uzak yaşıyor. Öğrenmenin insanı terk ettiği, insanın öğrenmekten kaçtığı günümüzde, ezber dediğimiz akılda tutma yöntemi işgal ediyor insan beynini. Ve bu işgalin insana zararlarını bilip anlamadan yaşayıp gidiyoruz. Yaşayıp gitmekten yana ustalaşan günümüz insanı, ezberler ile yaşayıp gitmekten yana da iyi bir öğrenci.

Eskiden ezberin öğrenmeyi çağrıştıran bir anlamı vardı. Geze geze gurbeti ezber eden yolcular vardı eskiden. Sılada emek verip evini, yuvasını, sevdiklerini özleyen ve hasreti ezber eden gurbetçiler vardı. Gurbeti, hasreti, acıyı ezber eden insanımız vardı eskiden.

Şimdilerde ise aksini ne kadar inkar ederse etsin, ezbere yaşayan, ezbere konuşan ve ezbere nefes alan insanlar var. İsmet Özel’in bir şiirinde “şehrin insanı” dediği, Attila İlhan’ın romanlarında ve denemelerinde “sokaktaki adam” diye niteliği ve siyasetçinin “sevgili vatandaşlarım” diye seslendiği günümüz insanı, gündemin ve günün içinde ezbere hareket edip ezber tepkiler verip ezber sözler ile gününü yaşayıp gider.

İnsanı sadece bir tüketiciden ibaret gören kapitalist sistemin egemenlerinin bir fikri, bir insanı, bir ürünü, bir olayı sisteme uygun olarak insanlara kabullendirme yöntemlerinden en başta gelenidir ezberletmek. Onların bize sunduğu hayatı yaşadığımızın farkında bile değiliz. Yediğimiz yemekten gittiğimiz yerlere kadar onların kurguladığı hayatı yaşıyoruz.

Misal, size terörün ortadoğudaki aşırı dinci örgütlerden kaynaklandığı düşüncesini en güçlü silahı medya ile, haberler ile, görüşler ile, uzmanlar ile, tekrarlar ile öyle bir anlatır ki; gerçeğin ne olduğunu araştırıp anlama zahmetine bile girmeden terörün kaynağının aşırı dinci örgütler olduğunu kabullenirsiniz. Sonuçta ise; ortadoğuda birbirine girmiş devletler ve ülkelerin ve bitmeyen terörün batağından çıkarılan petrol ve madenler, sistemin efendilerinin emrine girer. Siz hala terör hakkında, şehitler için ve bildik söylemlerle ezbere konuşmaya devam edersiniz.

Terörün nedenini ve kaynağını bilmeden terörü lanetlemek sizin ezberinizdir. Çok sosyal medyalarda ve orada ve burada teröre lanet paylaşımları da ezbere yaptığınız bir eylemdir aslında. Gündem size terörü lanetlemeniz gerektiğini fısıldar ve bakmışsınız hesaplarınızda terörü lanetleyen paylaşımlar sizin elinizden çıkıp çok sosyal mecralara akıp gitmiş bile. Başsağlığı mesajları, sabır dilekleri ve iki gün bile geçmeden bol gülücüklü bol fotoğraflı yiyip içme, oturup kalkma, orada burada olma vesaire etme bulma paylaşımları ile günlerinizi eritirsiniz zamanın sarkacında. Size fısıldanan yine budur: “Güne devam et, akışa bırak kendini ve hayatını yaşa…”

Günümüz insanı kendi ölü suratının, ölü beyninin ve ölmüş yüreğinin farkında bile olmadan, filmlerden çıkmış zombi edasıyla yaşıyor hayatını. Ezbere ve bilmeden, anlamadan, düşünmeden yaşıyoruz zamanın bize sunduklarını. Zamanı tükete tükete ezber ettik  kendimizin ve hayatın cahili olmayı.